InfoAut
Immagine di copertina per il post

Barış, YPJ gerillalarının omuzlarında bir tüfektir!


Here we publish the turkish language version of our editorial “Peace is a rifle on the shoulders of the YPJ guerillas!” (september 2014)

Meselenin hiç de yasemin demetleriyle ve nazik blog yazarlarıyla ilgili olmadığı açıklığa kavuşur kavuşmaz, batılı ve Suudi müttefikleriyle Beyaz Saray, telafi eylemlerine başladı. Görünüşe göre olan biteni ilk anlayan ve derhal müttefiki Mübarek’i “hepsinin kökünü kazımaya” davet eden İsrail’di. 2011’de yükselen devrimci süreçler; şiddetli baskılar ve “rejim değişikliği” stratejisi (ve hem zayıf hem de etkisiz olduğu açığa çıkan demokratik-İslamcı dönüşüm) ile etkisiz kılınamazdı. Farklı çeşitlemelerle örgütlenen savaş, Obamacı yumuşak güç bağlamında emperyalizmin ana kaynağı olarak kendini gösterdi. İlk başta, Libya’daki kırsal proletaryanın geriye kalan kesimlerinin, sanki onlar rejimden Mısırlıları ve Tunusluları taklit etme izni istiyorlarmış gibi, birkaç afişle sokakları ele geçirmelerini beklediler. Rejim ölümcül ve baskıcı bir içe kapanış ile cevap verdi, yılan deliklerine çomak sokulduktan sonra ne olacağı belliydi: yeni milenyumun paralı cihat askerleri. Libya’daki belli güçlerin egemen güçlere verdiği geçici garantiyle birlikte kısa bir süre sonra başlayan silahlı müdahale nihayet, ilk olarak Tahrir meydanına, ardından Tunus’taki Kazbah, Yemen, Bahreyn ve Yakın Doğu’nun geri kalanına ağır bir darbe vurdu. Bunu anlamak için ABD uşağı otoriteleri Irak’ın geri kalanından koruyan Yeşil Bölge Duvarları’nı başarıyla parçalayan Bağdat öğrencilerinin seferberliğini anımsamak yeterli. Ama nihayetinde, savaşın geri dönüşü sessizliği getirdi. Şimdi, Erdoğan Türkiye’sinin jeopolitik satranç tahtasındaki ani u-dönüşünü fırsat bilerek, çok benzer bir yol haritasını takip eden Suriye’ye sıra gelmişti.

Batılı güçlerin hem uzun hem de kısa vadeli silahlı müdahaleleri, devrimci süreçlere yönelik doğrudan saldırılardır ve bunların harekete geçirdikleri (IŞİD’den hava saldırılarına ve kara birliklerine kadar) tüm dispositifler namlularını, sefalet ve yoksulluktan özgürleşme hareketlerine yönelttiler. Usama Bin Ladin’in öldürülmesi ve onun özgün Vahabist enternasyonalizm yorumu, neo-Moğol karakterli bir ordu meydana getirdi: IŞİD. IŞİD, çok az sayıda militanı örgütlemesine ve yaygın bir meşruiyetten neredeyse tamamen yoksun olmasına rağmen, kapitalist medeniyetlerde devrimci süreçlerin yükselttiği iç anlaşmazlıkları medeniyetler çatışması çerçevesine geri oturtmak konusunda son derece etkili olduğunu gösterdi. En belirgin şekilde gözler önüne serilen ve açık devrimci süreç boyutlarında sınıf savaşı, muharebeleri mezhepleştiren ya da etnikleştiren emperyalist savaş yoluyla yenilgiye uğrar ve en sonunda, çatışmanın nihai amacı sömürüden özgürleşme olmaktan çıkıp, o veya bu etnik ya da mezhepsel unsurun üstünlüğüne dönüşür. Tüm bunlar, bugün gelinen noktanın nasıl sürdürüldüğünü, yeryüzündeki karıştırılmamış bölgeleri ve sakinlerini yutmaya devam eden (veya daha doğrusu devam etmek isteyen) Batılı güçleri açıkça gizler.

Fakat Batılı güçler için yeni fetihler anlamına gelen, on yıllardır savaş içindeki bölgeler olan makro-Akdeniz bölgesinde ve Doğu’da, eğer anlamı yakalanırsa, otonomi ve direnişin gerçekten önemli deneyimlerini hayata geçirebilecek 2011 başındaki büyük devrimci patlama sayesinde bir olanaklar uzamı açıldı. Bu durum, PKK ve Kürt toplulukların karşı-kurumlar ve öz-savunma yapıları yoluyla Yakın Doğu’da, henüz kuruluş safhasında bir Otonomi deneyimi yaşayarak, devrimci süreçlerin taleplerinin politik ifadesi haline gelmeyi başardıkları Suriye’deki Rojava bölgesi örneğinde görülebilir. Kendini savunan ve hem düzenli hem de düzensiz tüm gerici kuvvetlere karşı direnen, mezhepsel ve etnik kökenli olmayan radikal demokratik bir özerk yönetim modeli, civar bölgelerde faaliyet gösteriyor. Bu bakımdan, Irak Kürt elitlerinin ordu ve militanlarına askeri ekipman sevkiyat ve finansmanı yapılması, doğrudan doğruya Rojava ve PKK’ye karşıdır ve düşmancadır. Çünkü Irak Kürt liderliği çatışmayı etnik ve dahası mezhepsel tutmaya çalışarak savaşın gerçek nedenlerini gölgede bırakıyor: Irak bölgesi ve ötesindeki kaynaklar; on yıllardır kana susamış Batılı yağmacıların hedefi. Irak Kürt oluşumu ve temsilcileri, bölgede Amerikan bayrağının ve İsrail’in mandası altında. Birçok Iraklı Kürt’ün; politik projelerinde, uzun yıllardan beri topraklarını talan eden felaketlere karşı sınıfsal çözümü kabul eden PKK ve YPJ’nin saflarına katılması tesadüf değildir.

Barış olanağının (halihazırda IŞİD’i geniş bir alanda hezimete uğratabilen) Rojava’daki Kürt gerillaların silahlarına bağlı olduğu bu askeri bağlam içinde, Floransalı soytarının başını çektiği İtalyan dış politikası, bundan daha aşağılık ve sefil olamazdı. Hükümet başkanı Renzi, yaz güneşi altında bronzlaşmakla meşgul İtalyan milletvekillerinin dönmesini beklerken, otoritelere silah ve mühimmat sözü vermek üzere Irak Kürdistanı’na gitti. Bütün Avrupa Birliği adına, bölgedeki emperyal yandaşlara geniş bir askeri destek teminatı verdi. Bu askeri destek sayesinde, şu anda IŞİD’in kontrolü altındaki su ve petrol kaynakları çevresinde “sulh” sağlanır sağlanmaz silahların namluları Kürt devrimcilere ve nihayetinde Bağdat’taki düzenli orduya doğrultulabilecek ve bu yolla, hizipler arasındaki etnik çatışma muazzam ölçüde artırılacak. Dahası, Suriye’ye yönelen yeni askeri taarruz fikrini körüklemek için, ABD’li bir gazetecinin bir IŞİD gerillası tarafından kafasının kesildiği görüntüler Atlantik Okyanusu’nun ötesine ulaştı. Aynı sıralarda Avrupa’da, istihbarat servislerinin tavsiyesiyle terörizm önlemleri 11 Eylül sonrasındaki seviyelere çıkarıldı. Tüm bunlar bölgedeki yeni olası müdahalelerin teşvik edilmesi ve kıta üzerinde korku ve kontrolün yayılması için gerekliydi. Suriye’deki herhangi bir olası askeri operasyonun, Rojava’nın karşı-kurumlarında can bulan politik hipoteze zarar verecek dolaylı bir siyasi araç veya hatta aleni bir girişim olduğu çok açık.

Ama 2014 dünyası artık Bush’un “sonu olmayan savaş” dünyası değil. Akdeniz makro bölgesinde, askeri devlerin çaresiz, savunmasız ve köşeye sıkıştırılmış sivil nüfusa karşı yürüttükleri savaşlar ve katliamlar yok sadece. Siyonist katillerin saldırılarına kahramanca direnen Gazze var; kendi kendisini yöneten ve savunan Rojava var; ve 2011’deki devrimci süreçlerin açtığı olağanüstü bir olanaklar uzamı var. İlk ulusötesi ayaklanmayı üreten tüm o çözülmemiş çelişkilerle dolu olan, mevcut görece sessizliği altında tekrar yükselmeyi bekleyen bir uzam. Ferguson’dan sıçrayan kana bulanan yüzüyle Beyaz Saray’ın yardakçı kralı; en kısa vadede kendisine sonuçlar garanti edebilen ama orta ve uzun vadede tümüyle kör ya da hiç olmayan bir stratejide müttefikleriyle sendeleyerek ilerlemeye devam edecek. Çok-kutupluluğuyla bu dünya, yeni bir olanaklar uzamının (yani devrimci olanların) kendi yolunu çizdiği, kriz içindeki kapitalist sistem dünyasıdır. Devrimci süreçlerde ortaya çıkan sorular, çarpışmanın düzeyine uygun herhangi bir genel hazır cevap bulmuş değil. Bunlardan biri ve Akdeniz’in güney ve doğu bölgeleriyle en bağlantılı olanı, yani Güney Avrupa ve Balkanlar’a sıçrayan partizan işlevsel-örgüt bizi, bu meydan okuma düzeyinde yenilenmiş bir enternasyonalizmi deneyimleme sorunuyla yüzleşmeye zorluyor. Ama tüm bunlar bizi, büyük Gazze direnişinin ve Rojava’daki güçlü militer ve politik karşı saldırının partizanı olmakta tereddüt ettirmez, çünkü barış (hakiki barış) ihtimali onların, yani bizim zaferimizle başlar!

 

Ti è piaciuto questo articolo? Infoaut è un network indipendente che si basa sul lavoro volontario e militante di molte persone. Puoi darci una mano diffondendo i nostri articoli, approfondimenti e reportage ad un pubblico il più vasto possibile e supportarci iscrivendoti al nostro canale telegram, o seguendo le nostre pagine social di facebook, instagram e youtube.

pubblicato il in Traduzionidi redazioneTag correlati:

jpgRojavaTürkçeypg

Articoli correlati

Immagine di copertina per il post
Traduzioni

“A fistful of dripping hate” Intervista a Phil A. Neel (Eng version)

Trumpism, war and militancy The year 2024 has been dense with significant events. Complexity is in motion, we see it accelerating in political transformations, electoral or otherwise, in the winds of war blowing across the globe, in social and political phenomena that are increasingly difficult to interpret with traditional keys. To try to provide us […]

Immagine di copertina per il post
Culture

Abolire il turismo

Indipendentemente da dove arriveremo, non è possibile che sia più facile immaginare la fine del capitalismo che la fine del turismo. Il presente testo è la traduzione di un articolo di Miguel Gómez Garrido, Javier Correa Román e María Llinare Galustian (Escuela de las Periferias, La Villana de Vallekas) su El Salto il 21/11/2024 Spain […]

Immagine di copertina per il post
Intersezionalità

Pride critico, Pride comodo

Dov’è stato lasciato il “prendere e fare” a favore del “chiedere e aspettare”? Gli oppressi hanno iniziato un ciclo politico in cui si costituiscono come vittima senza agency che cerca di essere protetta. Il presente testo è la traduzione di un articolo di Charlie Moya Gómez pubblicato in castigliano su Zona de Estrategia il 27/06/2024. […]

Immagine di copertina per il post
Traduzioni

Un suspiro de alivio, nada más

Más que la victoria a medias de la izquierda en Francia, lo que realmente podemos celebrar es la derrota de la Agrupación Nacional de Le Pen. Una derrota clara, una buena noticia a corto plazo pero que, después de haber suspirado de alivio, nos obliga a hacernos unas cuantas preguntas

Immagine di copertina per il post
Approfondimenti

Crisi ecologica, crisi capitalista, crisi dell’ecologismo politico – Parte prima

L’ecologismo politico, inteso come movimento sociale antagonista, non solo non ha incrementato la sua potenza politica nell’attuale contesto di effervescenza discorsiva green, ma sembra che stia implodendo. La presentazione della crisi ecologica nelle società capitalistiche occidentali racchiude un paradosso che aggiunge confusione politica a un mondo postpandemico già di suo tendente al disordine. A prima […]

Immagine di copertina per il post
Approfondimenti

Proprietà collettiva contro il Capitalocene

“I rapporti di proprietà capitalistica sono il nucleo del modello sociale ed economico dominante e sono anche la causa fondamentale dei cambiamenti irreversibili prodotti negli ecosistemi di cui facciamo parte. Viviamo nell’era del Capitalocene, non in quella dell’Antropocene.”

Immagine di copertina per il post
Bisogni

Lo sciopero nazionale delle lavoratrici di Inditex in Spagna: “È una scintilla in espansione”

In Spagna, la multinazionale Inditex (Zara, Bershka, Pull and Bear ecc) sta vivendo un acceso conflitto lavorativo al suo interno, da quando, lo scorso dicembre, un gruppo di lavoratrici ha organizzato uno sciopero molto partecipato che ha portato ad un aumento significativo dei loro stipendi.

Immagine di copertina per il post
Crisi Climatica

Lavoro sottopagato, vita carissima e ambiente devastato

“La verità è che né l’umanità è colpevole della crisi ecologica né la natura e la società sono cose separate. In realtà, i corpi della classe lavoratrice vengono sfruttati nello stesso modo del resto della natura.” Il presente testo è la traduzione di un articolo di Rubén Martínez e Carme Arcarazo (La Hidra Cooperativa) pubblicato […]

Immagine di copertina per il post
Crisi Climatica

Contro il capitalismo del disastro

«La decrescita nella sfera materiale dell’economia è un dato. Il declino di energie e materiali, o la diminuzione delle raccolte che vengono colpite dal cambiamento climatico o i problemi dell’acqua sono fatti. Né il modello alimentare attuale, né quello dei trasporti, né quello energetico, né il consumo potranno essere sostenuti in un contesto di contrazione materiale. Subire contrazione materiale nell’ordine economico e politico attuale, senza trasformare i rapporti che esistono al suo interno, vuol dire mettere la politica nella zattera della Medusa, dove le uniche possibilità sono uccidere o morire.»

Immagine di copertina per il post
Traduzioni

Special surveillance requested for five Italians who supported anti-ISIS struggle in Syria

On January 3 the Digos political police in Turin notified the request of “special surveillance” for two years – with compulsory residence in Turin – brought forward by the city’s public prosecutor against those who supported the Rojava revolution. The recipients of this measure are Paolo, Eddi, Jak, Davide and Jacopo, five youth that – […]

Immagine di copertina per il post
Conflitti Globali

Gli USA minacciano la Siria: via le sanzioni solo se Damasco abbandonerà Teheran

Caduta Aleppo, si combatte intorno a Hama. Ieri migliaia di miliziani di Ha’yat Tahrir al Sham (Hts) e di altre formazioni jihadiste appoggiate dalla Turchia hanno ripreso ad avanzare verso la città un tempo roccaforte dell’islamismo sunnita. Incontrano la resistenza delle forze governative che sembrano aver in parte ricompattato i ranghi dopo il crollo ad […]

Immagine di copertina per il post
Conflitti Globali

Siria: jihadisti filo-turchi entrano ad Aleppo. Attacata anche la regione curda di Shehba

In Siria a partire dal 27 novembre, milizie jihadiste legate alla Turchia hanno lanciato un’offensiva dalla regione di Idlib e raggiungendo i quartieri occidentali di Aleppo. Come sottolinea ai nostri microfoni Jacopo Bindi, dell’Accademia della Modernità Democratica, l’Esercito nazionale siriano, responsabile di attacchi nella regione di Shehba, è strettamente legato ad Ankara. Questo gruppo, che […]

Immagine di copertina per il post
Contributi

Le guerre del Capitale

Passano i mesi e, nonostante le mobilitazioni di massa in tutto il mondo, con milioni di persone che chiedono a gran voce un immediato cessate il fuoco, su Gaza continuano a piovere bombe.

Immagine di copertina per il post
Conflitti Globali

SDF: gli attacchi della Turchia alla Siria settentrionale e orientale sono un atto di aggressione barbara e terroristica

Gli attacchi della Turchia alla Siria settentrionale e orientale sono un “atto di aggressione barbarica e terroristica”, lo hanno affermato le SDF in una nota. Questa mattina la Turchia ha continuato ad attaccare la regione.

Immagine di copertina per il post
Conflitti Globali

Rojava: Foza Yûsif invita alla mobilitazione “Dichiariamo la resistenza totale”

Invitando alla mobilitazione contro lo Stato turco occupante, Foza Yûsif, membro del Consiglio di co-presidenza del PYD, ha dichiarato: “Dichiariamo la resistenza totale”.

Immagine di copertina per il post
Conflitti Globali

Rojava: continuano gli attacchi turchi. La testimonianza di una donna curda dal campo di Washokani

Proseguono i bombardamenti turchi sull’Amministrazione autonoma della Siria del nord e dell’est, Rojava.

Immagine di copertina per il post
Conflitti Globali

Kurdistan: si intensificano su tutti i fronti gli attacchi degli stati-nazione contro la rivoluzione confederale

Sebbene il movimento rivoluzionario per la libertà attivo in Kurdistan sia costantemente sotto la minaccia non soltanto della Turchia, ma di tutti gli stati-nazione capitalisti dell’area, i movimenti di truppe che negli ultimi giorni si stanno verificando su tutti i lati di questo accerchiamento, uniti all’intensificarsi, di settimana in settimana, degli attacchi, su più fronti, fanno temere un’ulteriore escalation e devono essere seguiti con attenzione per diversi motivi.

Immagine di copertina per il post
Culture

InfoAut Podcast: Il partigiano Orso – Incontro con Alessandro Orsetti

Lorenzo è caduto nel 2019, ma la sua storia e il suo martirio continuano a dare un esempio prezioso di come si possa uscire dall’isolamento e dalla frustrazione, e iniziare a cambiare il mondo a partire dalle proprie azioni.

Immagine di copertina per il post
Conflitti Globali

Università e guerra: costruiamo le alleanze per la de-escalation militare

Sì è svolta lo scorso giovedì 11 maggio al Polo Piagge dell’Università di Pisa l’iniziativa “Università e guerra: quali alleanze per una de-escalation militare?” organizzata dalla rete RiseUp4Rojava Pisa.